PaylaSiMin DoGru ADreSi Yasama dair ne varsa
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

PaylaSiMin DoGru ADreSi Yasama dair ne varsa

cadirkaya formuna hosgeldiniz
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Deniz Feneri veya Allah ile aldatmanın kurumlaşması

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
yuzbasi55
SüperModeratör
SüperModeratör
yuzbasi55


Mesaj Sayısı : 260
Kayıt tarihi : 22/04/08

Deniz Feneri veya Allah ile aldatmanın kurumlaşması Empty
MesajKonu: Deniz Feneri veya Allah ile aldatmanın kurumlaşması   Deniz Feneri veya Allah ile aldatmanın kurumlaşması Icon_minitimePerş. Eyl. 11, 2008 7:50 am

11 Eylül 2008

Yaşar Nuri Öztürk








“Son bir yıldır Deniz Feneri ile ilgili olarak çok şey konuşuluyordu… Alman Federal Polisi, 2 savcının yürüttüğü teknik takipten ve banka hesaplarını inceledikten sonra soruşturmayla ilgili verilerden bir kanaate varınca 300 polis, Kanal-7 ve Deniz Feneri’nin bulunduğu Frankfurt’taki binayı basarak bütün evrakı aldı ve tutuklamalar yaptı.”



“Berlin İslam Cemaati Başkanı olan Abdurrahim Vural, dünkü telefon konuşmamızda şunları söyledi: ‘Dayanamadım artık yapılanlara. Dini duygulara hitap ederek insanları istismar ediyorlardı. Onlara önce yardım ediyorlar, ev tutuyorlar, yemek veriyorlar, giydiriyorlar. Bunu da Kanal-7’de bütün insanların merhamet duygularını istismar edecek şekilde yayınlıyorlar. Ondan sonra, gelsin zekât paraları, kurban paraları... Paraları daha sonra da Kanal-7 ve Yimpaş’a aktarıyorlardı. İnsanların dini duygularını kullanarak milyon Euro’lar toplamasının engellenmesini istiyorum. Bu vurguna yeter artık diyorum.”



“Abdurrahim Vural, Almanya’da Kanal-7 ile iç içe olan derneklerin Müslüman ülkelerde (Pakistan, Afganistan, Somali, Eritre, Bosna, Mora, Sudan, Endonezya, Filistin vs. gibi) sel, deprem açlık gibi felaketlerden beslendiğini, bu ekiplerin felaketlerle ilgili hemen yardım kampanyası açtıklarını ve bu yolla büyük paralar topladıklarını söylüyor.”



‘Sadaka kültürü’



“Bu ’yardım’ derneği, ’Milli Görüş’ gömleğini çıkaranlarla birlikte rota değiştirmişti. AKP hükümeti döneminde, Başbakan Erdoğan’dan övgüler almış, aynı zamanda Bakanlar Kurulu kararıyla kamu yararına çalışan dernek hüviyetine sokulmuştu. Bu durumda, topladığı yardımlardan başka para da toplayabilme olanağına kavuştu ve yaptığı tüm ticari faaliyetlerinde de vergiden muaf oldu.”



“Yani Kızılay, Çocuk Esirgeme Kurumu, Yeşilay gibi yarı resmi derneklerin yıllardır elde ettiği hakka bir anda kavuşmuş oluyordu. Böylece AKP’nin devlet imkânlarını kullanarak oluşturduğu ‘sadaka kültürü’nün sivil toplum örgütleri arasındaki en güçlü halkasını Türkiye’deki Deniz Feneri oluşturdu.”



AKP’nin ’Kızılay’ı



Deniz Feneri: Başkanları; Türkiye’de Engin Yılmaz; Almanya’da Mehmet Gülhan. Kızılay’dan daha çok kurban derisi ve bağış topladığından ‘AKP’nin Kızılay’ı olarak nitelendiriliyor.



Uluslararası İnsan Hak ve Hürriyetleri Vakfı (İHH): Başkanı Bülent Yıldırım. ‘Tabancalı’ AKP Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa daha önce İHH’nin Avrupa başkanıydı. Türkiye’de ve Almanya’daki dernek arasında bağ olduğu biliniyor. Bu dernek de AKP’ye yakın.



Sabahattin Önkibar, 1 Ocak 2008 tarihli Yeniçağ Gazetesi’ndeki köşesinde şu satırlara yer veriyordu:



“Soruyorum, Kanal-7’yi bir dönem YİMPAŞ finanse etmedi mi? Etti. O zaman YİMPAŞ ile AKP’nin dolaylı ilgisi var anlamı çıkmıyor mu? Deniz Feneri Derneği için iddialar da YİMPAŞ misalidir. Muhtaçlar için toplanan yardımların siyasi faaliyetlerde kullanıldığı kaydediliyor.”



“Görüldüğü gibi, batık olan ve olmayan pek çok İslam motifli kuruluşun ardında AKP’nin direkt veya endirekt ilişkileri var. Doğrusu ben bunların hesabı seçim öncesinde sorulur zannetmiştim ama yanılmışım. AKP medyaya öyle bir baskı uyguluyor ki bunları yazabilene aşk olsun.”



Yalçın Bayer, 4 Eylül 2008 günü şöyle diyor:



“Frankfurt’ta tutuklu bulunan Avrupa Deniz Feneri’nin eski başkanı ve Kanal-7 Avrupa’nın Genel Müdürü Mehmet Gürhan’ın, paraların aktarıldığı Türkiye’deki ’Beyaz Holding’in yönetiminde olduğu ortaya çıktı. Bu holdingin patronu Zekeriya Karaman da, Deniz Feneri programını yayınlayan Kanal-7’nin patronu ve Başbakan ile Kadir Topbaş’a yakın bir isim...”



“Televizyonda RTÜK Başkanı Zahid Akman’ın ’yetersiz’ açıklamasını dinleyen, Almanya’da yaşayan bir Türk avukat, ‘Zahid Bey, Alman savcısının hazırladığı iddianameyi hiç okumamış galiba... Almanya’da olsaydı, adamı hemen görevinden istifa ettirirler, sanıklar arasına gönderirler, hesap sorarlardı. Eğer son 1.5 yıl içinde Almanya’ya gelseydi belki de gümrük kapısından alınıp savcının karşısına çıkarılırdı’ diyor. Kuryelik’ iddiasının Alman yasalarına göre suç olduğunu söylüyor.”



“Zahid Akman neden açık konuşmadı? RTÜK Başkanı Zahid Akman, Frankfurt’taki mahkeme zabıtlarından Türk basınına yansıyan -AKP’li gazeteler korkudan yazamıyor- ilginç haberler üzerine, ‘Bu iddia (kuryelik), itirafçı sanık olarak yargılanan bir şahsın mesnetsiz iftiralarıdır’ diyor. Devam ediyor: ‘Bu iddialarla ilgili hakkımda ne Türk ne de Alman yargı mercilerince açılmış bir soruşturma, kovuşturma veya dava yoktur.’ Doğru. Bu görev Türk yargıçlarına düşüyor. Şimdiye kadar bir Türk savcısının Dışişleri kanalıyla Alman adaletinden böyle bir talebi oldu mu? Önemli olan bu.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://cadirkaya.yetkin-forum.com
 
Deniz Feneri veya Allah ile aldatmanın kurumlaşması
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» 99 names of Allah, Esma-ul Husna

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
PaylaSiMin DoGru ADreSi Yasama dair ne varsa :: GENEL & GÜNCEL & HABERLER :: Köşe Yazıları-
Buraya geçin: