Gülün dikeni battı dün parmağıma, ve hala
gülümseyerek bakıyorum parmağımdaki küçük sıyrığa
kızamadım
çünkü gülün dikeni batmadan önce şükretmiştim;
" Ya Rabbi, ne kadar güzel yaratmışsın " demiştim
Kızamadım, çünkü bir
dakika önce güzel kokusunu sineme çekmiştim,
bakmaya kıyamamıs
dokusuna hayran kalmıştım, çünkü
batmadan önce yüreğime koymuş
onu sevmiştim
dikenini unutmuş muydum?
unutmuştum dikenini
unutmuştum iste
acıtmayayım diye dokunmaya çekindiğim gül,
ince ve derin bir yara
açmıştı parmağıma
gülümsedim yarayada
süzülen iki damla kanada
çünkü o yarayı açan bakmaya kıyamadiğım
o güldü
sevdiklerimizin yüreğimizde actıkları yaralarda
aslında o gülün açtigi yara
gibi değil miydi???
ince ve derin bir yara
aslında çok önemsiz gibi görünse de her
kımıldadiğinizda yüreğinizi
inceden sızlatan bir yara
ama dostlarınız o yarayı açmadan önce
siz
muhabbet dolu kokularını
sineye çekmiştiniz, zamanı,
mekanı ve kalbinızı paylaşmıştınız
yarayı açmadan önce siz onları
kalbinize koymuştunuz
kızabilirmıydınız??
kızamazdınız elbet
sevdiklerimizin açtıkları yaralarda
o gülün açtiği yara gibi ince ve derin
ama yârimiz o yarayı açmadan önce biz
şükretmistik, kokusunu sinemize
çekmis, bakmaya kıyamamıştık
dikenini unutmuş muyduk???
unutmuştuk tabi
ama biz gülümsemeliyiz yaraya
belki süzülen iki damla kanada
gülümsemeliyiz işte
çünkü o yarayı açmadan önce biz onu
KALBİMİZE
koymuştuk ve sevmiştik